{ "title": "Anüste Yara", "image": "https://www.anus.gen.tr/images/anuste-yara.jpg", "date": "20.01.2024 04:39:20", "author": "perihan ateş", "article": [ { "article": "
Anüste yara; meydana geldiğinde mutlaka doktorunuza başvurmanız gerekmektedir. Tedaviye başlanmasında ve sonrasında oluşacak ateş, yükselen ağrı, titreme, üşüme, gibi belirtilerden dolayı pansuman yapılmasına karşın durmayan ve devam eden kanama, üç gün üst üste dışkılama meydana gelmemesi, kusma, idrar yapmada zorluk, bulantı, yirmi dört saat içerisinde üç kerden fazla çok sulu dışkılama devam ediyor ise çok ciddi bir anüste yaralanma meydana gelmiş demektir. Rektum ve Anüs çevresinin en çok gözüken ve en sıkıntılı hastalıklarından birisi de Fistüller ve Anorektal Apselerdir. Neden ve başlama biçimi bilinmemekle birlikte, apse ve fistüllerin ortak noktası, kontrolü ve tedavisinin genellikle zor olmasından kaynaklanır. Ara ara akut ataklarla seyreden ve akıntılı olanlar ile, kronik seyirli ve kişiyi anatomik, biyolojik, psikolojik ve fizyolojik olarak yoran, oldukça fazla komplikasyonları bulunan bir bakteriyel enfeksiyondur.

Anüste yara neden olur?
Anüste yara dediğimiz ve bilinen en yaygın çeşidi olan Apse, genelde kendiliğinden olabildiği gibi, bunun önüne geçmek gibi bir şansta yoktur. Hastalarda çoğunlukla anüste şiddetli ağrı ve şişlik ile kendini gösterir. Hasta ilk anüs yara belirtilerini bu şekilde hisseder. Hastada Dışkılama yapma şekli ile alakalı olmayıp anüste yaranın oluşması ile yüksek ateşte kendisini göstermeye başlar. Ayrıca makat çevresinde yani anüs çevresinde iltihabi akıntı, kaşıntı ve halsizlik meydana gelir. Bu tür anüs yaralarında kendiliğinden geçme durumları olsa da bazen uygulanan cerrahi müdahale yani dıştan kesi ile apsenin boşaltılması sağlanır. Böylelikle anüste yaranın belirtileri olan baskı ve ağrı hissi hafifletilmiş olur. Anüste yaranın bir çeşidi olan fistül vakıalarında hasta genellikle sarı renkli kanlı cerahat akıntısı yaşayabilir. Bu gibi durumlarda hastada genellikle halsizlik, ateş ve ağrı gibi semptomlar meydana gelmez.

Bu belirtiler yeniden hastada gözlemlenirse apsenin yenilediği mantığı güdülür. Anüste oluşan Perianal Apselerin yüzde ellisinde kalıcı fistül olguları oluşur. Anüs Yaralarının böyle meydana gelmesinin en büyük nedeni, Anal kanalın iki santimetre kadar ilerisinde, sfinkter kaslarının arasında bulunan, bağırsakların kayganlığını oluşturan mukus salgılamakla görevli olan tıpkı bir dişe benzeyen ufak cep bezlerinin içerisine yerleşen gaite yani dışkı bakterisinin içeride hapis olarak burada üremeye başlaması ve çok çabuk çoğalması ile bu mukus salgısının oluşmasını engellemesinden meydana gelir. Çok hızlı ilerleyip çoğalmasından ötürü bu cep bezlerinin olduğu yerde apse ve cerahat meydana getirerek anüs yaralarını oluşturur.

Tüm apse ve cerahatler her hastada değişik şekillerde ilerleme gösterebilir. Rektum ve anüs boşlukları dışında; anüs bölgesi ve çevreleri ile komşu yerlere ulaşabilirler. Bu anüs yaraları içerisinde en yüzeysel ve en çok gözlemlenen Perianal Apselerdir. Ayrıca Anal çevreye yönelik bisturi, iğne ve benzeri cerrahi bir delici aletle yapılan müdahalelerde de apse meydana gelebilir.

Anüste yaranın tedavisi nasıl yapılır?

Anüsteki bazı yaralar tedavi gerekmeden iyileşebilir. Ama yine de bu sorunu mutlaka hekiminize göstermenizde ve muayene olmanızda fayda vardır. Doktora başvurmanız durumunda ilk olarak hastalığa neden olan faktörleri ortadan kaldırmak ile başlar. Anüsteki yaralarda ameliyatsız tedavi, genellikle altı hafta kadar sürer. İlk bir iki haftada etkisini göstermeye başlar. Uygulanan İlaç tedavileri ve önlemlerle ani gelişen yüzeysel anüs yaralarının yüzde sekseni iyileşir. Genellikle bu tür tedavilerle düzelmeyen durumlarda cerrahi müdahale yapılır.

Anüste yara tedavilerinde ilk olarak uygulanabilecekler
" } ] }