{
    "title": "Anüs Kanseri",
    "image": "https://www.anus.gen.tr/images/anus-kanseri.jpg",
    "date": "19.01.2024 04:56:04",
    "author": "ömer ateş",
    "article": [
        {
            "article": "<b>Anüs kanseri:</b> Anüs bağırsakların dışarıya açıldığı büyük abdestin yapıldığı organdır. Halk arasında makat olarak bilinir. Esasında anüs çok karmaşık sinir ve kas yapılarından meydana gelen çok fonksiyonel bir organdır. Anüsten içeri girildiği zaman ortalamak 4 cm'lik bir bölüme anal kanal denilmektedir. Anal kanalın ilk 2 cm'lik bölümünü içeriye doğru incelerek devam eden deri sarar. Bu bölgeye makat yani anüs denir. Son 2 cm'lik bölümde ise bağırsak duvarı bulunmaktadır. Bu bölgeye de anal kanal ismi verilir. Anal kanalı ortadan ikiye ayıran girintili çıkıntılı sınıra da dişli çizgi (Dental çizgi) ismi verilmektedir. Bu iki bölge farklı hücrelerden meydana geldiği için gelişen kanserler farklı tipte olurlar ve tedavileri de farklılık içerir. Dolayısı ile anal bölge tümörleri anüs çevresi ve anal kanal tümörleri olarak iki gruba ayrılır.</div><div><br></div><div><b>Risk Faktörleri:</b> Anüs kanserine sebep olan başlıca faktörler; Rahim ağzı kanserine de neden olan ve anüs ve çevresinde siğiller yapan HPV adlı virüs enfeksiyonu, anüs yoluyla cinsel ilişki (Hem kadın hem de erkeklerde), sigara, çok eşlilik, AIDS hastalığı ve benzeri nedenlerle bağışıklık sisteminin zayıflaması, ülseratif kolit ve Crohn hastalığıdır.</div><div><br></div><div><b>Belirtiler:</b> Anüs çevresinde hızla büyüyen üzeri düzensiz yapıda tümör varlığı, siğilin veya çok sayıdaki siğillerden birinin süratle büyümeye başlaması, büyük abdestin kalem şeklinde incelmesi veya dışkılama sırasında kanama gelmesidir. Tanı: Parmakla kontrolde ele kitle gelmesi, analoskop adı verilen boru ile makat muayenesi esnasında kitleden alınan parçanın mikroskop altında incelenmesi ile belirlenir.</div><div><br></div><div><b>Anüs Kanseri: Tedavi:</b> İlk tedaviye başlama Nigro protokolü adı verilen ilaç (Kemoterapi) ve ışın (Radyoterapi) uygulaması ile yapılır. Tümörlerin %80'den fazlası bu yolla tedaviye cevap verir. Tedaviye cevap vermeyen ya da tekrar eden hastalıkta radikal cerrahi yani makatla birlikte bağırsağın alt kısmının çıkarılarak geri kalan bağırsağın karna bağlanması gerekir. Kasık bölgesi lenf bezlerinin hastalığa yakalanması hastalığın ileri seviyede olduğunu gösterir.</div>"
        }
    ]
}